birlikten kuvvet doğar. Bizim apartmanda yapabilir bunu aslında. 12 daire var. 10 lira verseler yeter.
@5 ben yokken hiçbir şey değişemez, hemen anlatın neler oldu :)
@6 kesin sugge kıskanıyordur, yoksa tavuk gibi uyurdu erkenden o :)
@6 kesin sugge kıskanıyordur, yoksa tavuk gibi uyurdu erkenden o :)
işe yaramayacağını bildiğim tüm teselli kalıpları gıcık ediyor beni.
/gorseller/yukle/images/sis.jpg
bu arda, filmin adı (gbkz:ra one). shahrukh khan filmi. bilim kurgu filmleri sevmeyen biri olarak beğendiğimi söyleyebilirim.
başlıkta yazılanları baştan sona okuyan biri, standart bir akp seçmeninin, bilgi düzeyini, algı biçimini, hayata ve olaylara bakış açısını, beklentilerini ve fikirlerini (aslında bu cümlede 'fikir' kelimesi boş kümeyi ifade ediyor, onun yerine 'kendisine dikte ettirilenleri' demek daha doğru olur) hiçbir şüpheye yer bırakmayacak biçimde görebilme imkanına sahip.
bu güruhun demokrasiyle herhangi bir ilişkisinin olmadığını daha önce belirtmiştim. o konuya girmeyeceğim. zaten, mecliste muhalefetin yetkilerinin şimdiki simgesel durumundan da daha azaltılmasını isteyen bir organizmadan, demokrasiyi içselleştirmesini beklemek, bekleyen kişiyi komik duruma düşüreceği için, böyle bir beklentimiz olamaz.
ancak, siyasetle ilişkisi hülooğğğğ seviyesinden daha yukarıya çıkamayan ve çıkamayacak kitleyle ilgili söyleyeceklerimizin bitmesi anlamına da gelmiyor bu durum.
iki üç yıl önce, serviste akp seçmeni bir meslektaşıma şunu sormuştum: ''üstad, zamanında baskıya uğramış, haksızlıklarla karşı karşıya kalmış, sesi kısılmış, hakları elinden alınmış bir topluluk olarak, sizin şimdi tam tersini yapıp, 'bakın, zamanında bizleri yaşam biçiminize ve inançlarınıza birer tehdit olarak görüyordunuz ancak gördüğünüz gibi bizim tüm derdimiz, kendi inandığımız gibi yaşayabilmenin mücadelesiydi. bizim iktidarımız herkesin inandığı biçimde yaşayabileceği bir ülkenin teminatıdır.' demeniz gerekmiyor mu?''
cevabı şu olmuştu: ''ya ne alakası var. bilakis, onların bizlere yaşattırdıklarını, onlara on misliyle yaşatmadıkça bizim içimiz soğumaz. artık devir değişti. şimdi güç bizde ve bizim istediğimiz gibi olacak...''
bu iki satır, standart bir akp seçmeninin içinden geçenlerin özeti (bu arada, yukarda anlattığım konuşma kelimesi kelimesine doğrudur.)
...
bir hüloooğğğcuya sorun. size geçmişe dair onlarca yüzlerce mağduriyetten söz edecektir. konuşmasının içinde muhakkak ama muhakkak 28 şubat'a atıfta bulunacaktır. orada konuşmayı durdurun ve ona şu soruyu sorun: ''28 şubatta ne olmuştu?'' size garanti veriyorum, bu soruyu sorduğunuz her 10 hüloooğğğğcudan 8 ya da 9'u geveleyecek ve net bir şey söyleyemeyecektir. konuşabilen de, 'ya bize darbe yaptılar vs.' diyecek olayları anlatamayacaktır. niye? çünkü bunlar okumaz. okusa da anlamaz. anlasa da hatırlamaz. hatırlasa da yorumlayamaz...
peki, kendilerine öğretelim. 28 şubat'ta ne olmuştu?
iktidardada refahyol hükümeti vardı. refah partisi ve doğru yol partisi, başbakanlığı dönüşümlü yapmak üzere anlaşmışlardı. rahmetli erbakan başbakanlığı tansu çiller'e devretmek için başbakanlıktan istifa etmişti. cumhurbaşkanı demirel'in yapması gereken şey, başbakanlığı tansu çiller'e vererek ondan hükümeti kurmasını istemekti. o ne yaptı? hükümeti gitti mesut yılmaz'a verdi.
şekil olarak anayasaya uygundu ancak ne teamüllere uygundu ne de milli iradeye...
bu açıkça milli iradeye karşı yapılmış bir sivil görünümlü darbeydi. zaten ateşlenen bu fitil, orta vadede akp'nin kurulmasına ve bugünlere gelmemize neden oldu.
dönelim günümüze ve soralım. 28 şubat'ta olanla günümüzde olan arasındaki 7 farkı bulunuz.
(sorum hüloooğğğculara değil. onlarda ne bu yazıyı algılayabilecek düzey var ne de soruyu cevaplayabilecek bilgi birikimi ve vicdan...)
bu güruhun demokrasiyle herhangi bir ilişkisinin olmadığını daha önce belirtmiştim. o konuya girmeyeceğim. zaten, mecliste muhalefetin yetkilerinin şimdiki simgesel durumundan da daha azaltılmasını isteyen bir organizmadan, demokrasiyi içselleştirmesini beklemek, bekleyen kişiyi komik duruma düşüreceği için, böyle bir beklentimiz olamaz.
ancak, siyasetle ilişkisi hülooğğğğ seviyesinden daha yukarıya çıkamayan ve çıkamayacak kitleyle ilgili söyleyeceklerimizin bitmesi anlamına da gelmiyor bu durum.
iki üç yıl önce, serviste akp seçmeni bir meslektaşıma şunu sormuştum: ''üstad, zamanında baskıya uğramış, haksızlıklarla karşı karşıya kalmış, sesi kısılmış, hakları elinden alınmış bir topluluk olarak, sizin şimdi tam tersini yapıp, 'bakın, zamanında bizleri yaşam biçiminize ve inançlarınıza birer tehdit olarak görüyordunuz ancak gördüğünüz gibi bizim tüm derdimiz, kendi inandığımız gibi yaşayabilmenin mücadelesiydi. bizim iktidarımız herkesin inandığı biçimde yaşayabileceği bir ülkenin teminatıdır.' demeniz gerekmiyor mu?''
cevabı şu olmuştu: ''ya ne alakası var. bilakis, onların bizlere yaşattırdıklarını, onlara on misliyle yaşatmadıkça bizim içimiz soğumaz. artık devir değişti. şimdi güç bizde ve bizim istediğimiz gibi olacak...''
bu iki satır, standart bir akp seçmeninin içinden geçenlerin özeti (bu arada, yukarda anlattığım konuşma kelimesi kelimesine doğrudur.)
...
bir hüloooğğğcuya sorun. size geçmişe dair onlarca yüzlerce mağduriyetten söz edecektir. konuşmasının içinde muhakkak ama muhakkak 28 şubat'a atıfta bulunacaktır. orada konuşmayı durdurun ve ona şu soruyu sorun: ''28 şubatta ne olmuştu?'' size garanti veriyorum, bu soruyu sorduğunuz her 10 hüloooğğğğcudan 8 ya da 9'u geveleyecek ve net bir şey söyleyemeyecektir. konuşabilen de, 'ya bize darbe yaptılar vs.' diyecek olayları anlatamayacaktır. niye? çünkü bunlar okumaz. okusa da anlamaz. anlasa da hatırlamaz. hatırlasa da yorumlayamaz...
peki, kendilerine öğretelim. 28 şubat'ta ne olmuştu?
iktidardada refahyol hükümeti vardı. refah partisi ve doğru yol partisi, başbakanlığı dönüşümlü yapmak üzere anlaşmışlardı. rahmetli erbakan başbakanlığı tansu çiller'e devretmek için başbakanlıktan istifa etmişti. cumhurbaşkanı demirel'in yapması gereken şey, başbakanlığı tansu çiller'e vererek ondan hükümeti kurmasını istemekti. o ne yaptı? hükümeti gitti mesut yılmaz'a verdi.
şekil olarak anayasaya uygundu ancak ne teamüllere uygundu ne de milli iradeye...
bu açıkça milli iradeye karşı yapılmış bir sivil görünümlü darbeydi. zaten ateşlenen bu fitil, orta vadede akp'nin kurulmasına ve bugünlere gelmemize neden oldu.
dönelim günümüze ve soralım. 28 şubat'ta olanla günümüzde olan arasındaki 7 farkı bulunuz.
(sorum hüloooğğğculara değil. onlarda ne bu yazıyı algılayabilecek düzey var ne de soruyu cevaplayabilecek bilgi birikimi ve vicdan...)
beşiktaş'ımın (gbkz:vodafone arena)'da taktiklerle birlikte fenerbahçe'yi bam bam bam diye atılan 3 golle yenmesini bekliyorum.
ilk 11ler: [http://www.aljazeera.com.tr/haber/erken-final >>]
ilk 11ler: [http://www.aljazeera.com.tr/haber/erken-final >>]
21. Dönem TBMM Demokratik Sol Parti Grup Başkanvekilliği görevini yürüttü. 1 Haziran 2010 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi'ne katıldı. 21. Dönem Konya, 23. ve 24. Dönem Ankara milletvekilidir. Evli ve 2 çocuk babasıdır.
26 Kasım 2014 tarihinde (gbkz:Elektronik Demokrasi Partisi)'ni kurmuştur
26 Kasım 2014 tarihinde (gbkz:Elektronik Demokrasi Partisi)'ni kurmuştur
300 milyonu aşan izlenmeye youtube'da en çok izlenen türk yapımı şarkının sesi.
Come on tarkan yeni kliple kurtar bizi.
Come on tarkan yeni kliple kurtar bizi.
fetö'den göz altına alınan ünlü.
bilişim ve teknoloji alanında çalışmalarıyla tanınan Türk gazeteci ve yazar. Özellikle Radikal'de hazırladığı "Sanal Alem" sayfasıyla tanınmaktadır.
bilişim ve teknoloji alanında çalışmalarıyla tanınan Türk gazeteci ve yazar. Özellikle Radikal'de hazırladığı "Sanal Alem" sayfasıyla tanınmaktadır.
bir ara çocukların dilinden düşmeyen şarkı. bana da ezberlettiler sağ olsunlar. (bkz: gizil öğrenme)
sadece yazıklar olsun dememiştir aslında.
uğruna nice insanın şehit olduğu nice insanın ailesiz kaldığı islam beşiği memleket.
başkenti Kinşasa olan afrika ülkesi.
Afrika kıtasının Cezayir'den sonra en büyük ikinci, nüfus açısından da en büyük dördüncü ülkesi konumundadır.
Afrika kıtasının Cezayir'den sonra en büyük ikinci, nüfus açısından da en büyük dördüncü ülkesi konumundadır.
'arriva arriva andela andela!!' diye bağırmasıyla insanda heyecan uyandıran çizgi film karakteri.
aynı vardan var olmuşuz sen gümüşsün ben sac mıyım? gibi güzel sözlerinin geçtiği aşık veysel türküsü.
lıkır.
adaçayı içmek ve adaçayı ile gargara önerilir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?